- Fiziksel İstismar
- Cinsel İstismar
- Duygusal İstismar
Çocuk istismarı tek bir olay veya zaman içinde gerçekleşen bir dizi farklı olay olabilir. Çocuğun bir kez istismara maruz kalmasının ardından gerekenlerin yapılmaması istismarın sürekliliğine ve devamlılığına sebep olabilmektedir.
Çocuklar, kolay güvendikleri veya korkutulabildikleri için istismara maruz kalabilmektedirler. İstismarcının genellikle yakın çevreden olması ise istismarın ortaya çıkmasını güçleştirmektedir.
Unutulmamalıdır ki, istismarcıların çoğunluğu yabancılar değil, çocukların çevresindeki ya da ailesindeki güvendiği ve tanıdığı kimselerdir. İstismarcı yetişkin bir kimse olabileceği gibi istismara maruz kalan çocuk üzerinde otorite kurabilen ve genellikle yaşça daha büyük bir çocuk da olabilir.
1. Fiziksel İstismar
Çocuğun sağlığını, gelişimini veya onurunu zedeleyecek şekilde fiziksel güç kullanılmasıdır. Bir çocuk zarar gördüğünde ya da zarar görme riski altında olduğunda fiziksel istismar meydana gelmiştir. Fiziksel istismar çok farklı şekillerde ortaya çıkabilmektedir.
Fiziksel istismarın ortaya çıkması, çocuğun bedeninde istismara dair izlerin sıklıkla görünür olması açısından cinsel ve duygusal istismara nazaran daha kolay olabilmektedir. Çocuğun fiziksel istismara maruz kalması neticesinde vücudunda meydana gelen değişimler (yara izleri, kesikler, morarma…) gözlemlenmelidir. Fiziksel istismar belirtileri şu şekilde karşımıza çıkabilmektedir:
- Yüzde, dudakta, ağızda, gövdede, sırtta, kalçada, baldır ve bacaklarda açıklanamayan morluklar
- Değişik seviyelerde iyileşme belirtileri gösteren izler, morarmalar
- Yuvarlak biçimde ve belirli bölgelerde kümelenmiş şekiller
- Özellikle ayak tabanlarında, avuç içinde, sırtta veya kaba etteki puro ve sigara yanıkları
- Daldırma yanıkları (Eldiven ya da çorap tarzında keskin sınırlı yanıklar, çocuğun el ve ayaklarının biri tarafından kaynar suya daldırılması ile oluşurlar, kaza eseri ile bu tip keskin sınırlı yanıklar oluşmaz.)
- Açıklanamayan kırıklar/çıkıklar, kafa derisinde saç kaybı
- Vücudun belli yerlerinde kesikler
- Sarsılmış bebek sendromu (körlük, öğrenme güçlüğü, zihinsel gerilik, felç gibi)
- Zedelenmiş beyin gelişimi (doğuştan değil, hasardan kaynaklı olarak beynin gelişmemesi)
- Ömür boyu zayıf fiziksel sağlık.
! Çocuğun bedenindeki izlerin özellikle tatil, hafta sonu vb. dönemlerin ardından tekrarlıyor olması fiziksel istismara yönelik güçlü bir gösterge olabilir.
! Çocuğun vücudundaki izleri/yaraları açıklama biçimi, zihinsel gelişimi, fiziksel becerisi ve davranışsal değişimleri ile bir bütün içinde değerlendirilmelidir.
! Fiziksel istismar her zaman görünür izler veya yaralar bırakmayabilir. Aşağıdaki davranışları gösteren çocuklar da istismara maruz kalıyor olabilir.
- Cezalandırmayı hak ettiği yönündeki tutum
- Yetişkinler ile iletişim kurmaktan çekinme
- Ebeveynden korkma
- Eve gitmekten korkma
- Kendi kendine zarar verme
- Aşırı derecede çekingen ya da saldırgan davranışlar
- Fiziksel temastan rahatsız olma
- Ağrı şikâyetleri ya da rahatsız hareketler
- İklim şartlarına uygun olmayan ve vücudu saklamak için giyilen giysiler
- Diğer çocukların ağlamasına duyarlı olma
- Evden kaçma (ergenlerde)
- Sosyal işlevsellik alanında sorunlar (sosyal aktivite, sosyal çevre, oyun oynama isteği, arkadaşlarıyla vakit geçirme isteği)
- Yakın ve samimi bağ kurmada zorluklar
- Sosyal ilişkilerinde kavga ve öfke durumları
- Suçlu davranışa, şiddet suçlarına, alkol ve diğer uyuşturucu bağımlılıklarına ve kötü niyetli davranışlara yüksek oranda eğilim gösterme
Fiziksel İstismarın Psikolojik Sonuçları
- İzolasyon
- Korku
- Güven kaybı
- Depresyon ve anksiyete
- Düşük özdeğer
- Sosyal ilişki kurmada ve sürdürmede güçlük
- Yeme bozukluğu
- Travma sonrası stres bozukluğu
- İntihar girişimi
Fiziksel İstismar ve Kazara Yaralanma Arasındaki Fark Nasıl Anlaşılır?
Fiziksel istismar neticesinde çocuğun vücudunda meydana gelen değişimler üçüncü kişilere çoğu zaman kaza olarak açıklanabilmektedir. Çocuk da korku vb. birçok sebep dolayısıyla vücudundaki izlerin/yaraların kaza sonucu meydana geldiğini ifade edebilir. Bu noktada fiziksel istismarla kaza arasındaki farklılıklara değinmek gerekir:
- Kaza sonucu oluşmuş kesikler ve yara bereler normalde vücudun kemikli alanlarında olur (kollarda, dizlerde vs). Yumuşak ve korunaklı bölgelerdeki yaralanmalarda (karın, kalçalar) kaza olasılığı düşüktür.
- Eğer bir yaralanma sıklıkla oluyorsa, bunun bir kaza olma olasılığı düşüktür.
- Özellikle farklı iyileşme süreçlerindeki çok fazla yara varsa bunun kaza olma olasılığı düşüktür.
- Eğer yaralanmalar bir nesne ile yapılmışsa (elektrik kablosu, odun sopa vs) kaza olma olasılığı düşüktür.
- Yaralanmanın nedenini açıklama sırasında tutarsızlık varsa istismardan kuşku duyulur.
2. Cinsel İstismar
Cinsel istismar, çocuk istismarı türleri içerisinde saptanması en zor olan istismar türü olup tek bir tanımı bulunmamaktadır.
Çocuğun bir yetişkin ya da kendisinden büyük bir çocuk tarafından, gelişimsel olarak hazır olmadığı davranışlar içerisinde ve karşı tarafın cinsel tatmini için kullanılması durumudur. Bu, her türlü cinsel içerikli konuşmayı, şakalaşmayı, teşhir ve röntgencilik gibi temas içermeyen istismar türlerinden, çocuğun cinsel organlarına dokunma, oral-genital seks, ensest, tecavüz, çocuğu fuhuş ve pornografik materyallerin üretiminde kullanma ve sodomi gibi tüm davranışları ve eylemleri kapsamaktadır.
Türk Ceza Kanunu’na göre ise cinsel istismar deyiminden:
- a) On beş yaşını tamamlamamış veya tamamlamış olmakla birlikte fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan çocuklara karşı gerçekleştirilen her türlü cinsel davranış,
b) Diğer çocuklara karşı sadece cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı olarak gerçekleştirilen cinsel davranışlar,
anlaşılır.
Çocuk cinsel istismarı en sık 6-10 yaş arasında görülmektedir. İstismara uğramada kız çocukların oranı erkek çocukların oranına göre daha yüksektir. Cinsel istismar, çoğunlukla mağdurun tanıdığı kişi tarafından gerçekleştirilir. Saldırgan nadiren yabancı olur. Cinsel istismarların üçte biri diğer çocuklar tarafından gerçekleştirilir.
Genelde fiziksel belirtiler olmaz ve davranışsal göstergeler diğer bulguların ortaya çıkmasına neden olur. Sık rastlanan ve genelde uzun süreli olan bu istismar türü çoğunlukla gizlenmektedir. Her sosyo- ekonomik düzeyde görülebilen cinsel istismarcıların erkek olduğu daha yaygın olarak düşünülmektedir. Ama erkekler yanında kadın istismarcıların olduğu da bilinmelidir.
Cinsel istismar fiziksel, sözlü veya duygusal olabilir ve aşağıdakileri içerebilir:
- Cinsel bir organı bir çocuğa açıklama
- 18 yaşın altındaki bir çocukla cinsel ilişkide bulunma
- Yaşa veya zihinsel gelişime uygun olmayan cinsel konuşmalar
- Müstehcen telefon görüşmeleri yapmak
- Müstehcen hareketli (video) kısa mesajlar veya bir çocuğa e-posta gönderme
- Çocuğun cinsel organlarına, fiziksel olarak veya başka herhangi bir nesne ile dokunmak, her türlü cinsel temas
- Bir çocuğa pornografik film, dergi veya fotoğraf göstermek
- Bir çocuğu cinsel bir eylemi izlemeye zorlama
- Çocuğun fuhuşa zorlanması
Yaygın kanının aksine cinsel istismarın failleri genellikle çocuğun yakın çevresinden kimselerdir. Aile içi cinsel istismar da yaygın olarak karşımıza çıkabilmektedir. Öyle ki, ceza kanunumuzda istismarı gerçekleştiren kişinin aileden olması durumunda verilecek ceza artırılmaktadır.
İstismar eyleminde bulunan kimse, yaygın inanışın aksine, ruh hastası, psikopat, serseri veya pedofili değil, genellikle istismar dışındaki davranışlarında diğer insanlar gibidir. Ruhsal sorunlar, cinsel istismarın temelindeki faktörlerden olabilmekle birlikte istismarı gerçekleştiren kişi günlük hayatında diğer insanlardan farklı özellikler sergilememektedir. Kısacası, istismarcının, istismara eğiliminin dışarıdan görünür olacağı inancı yüksek oranda hatalıdır. İstismarcı, doğru ile yanlışı ayırt edebilen, genellikle yaptığı davranışın uygunluğunu tayin edebilen, istismarın ortaya çıkmaması için gerekli önlemleri alabilecek bir kimsedir. Bütün bunlar, cinsel istismar olayının ortaya çıkmasını zorlaştırmaktadır. Dolayısıyla aşağıda sıralanacak olan cinsel istismar belirtilerinin bilinmesi ve çocuğun bu bilinçle gözlemlenmesi gerekmektedir.
Cinsel İstismarın Belirtileri
0 – 9 Yaş
- Normalden daha fazla ağlama, sızlanma ve bağırma.
- Bakıcılara sımsıkı sarılma ve normal olmayacak bir şekilde yapışma.
- “Güvenli” yerlerden ayrılmayı reddetme.
- Uyumada zorluk veya sürekli uyuma.
- Konuşma yetisini veya idrar kontrolünü kaybetme ve diğer gelişimsel gerilemeler.
- Yaşlarına uygun olmayan cinsel eylemleri bilme ve onlara ilgi gösterme.
- Belirli insanlardan, yerlerden veya eylemlerden ya da saldırıya uğramaktan korkma.
- Bebek gibi davranma (yatağı ıslatma vb.)
- Aniden okula gitmeyi reddetme.
- Özel bölgelerine çok fazla dokunma.
- Aile ve arkadaşlardan uzaklaşma veya içine kapanma.
- Yemek yemeyi reddetme veya sürekli yemek yeme isteme.
10 – 18 Yaş
- Depresyon (kronik üzüntü), ağlama veya duygusal hissizlik.
- Kâbuslar (kötü rüyalar) veya uyku sorunları.
- Okulda sorun yaşama veya okuldan uzaklaşma.
- Öfkelenme veya akranlarıyla olan sıkıntıları anlatma, insanlarla kavga etme, kurallara uymama.
- Aile ve arkadaşlardan uzaklaşma dâhil, kaçınma davranışı gösterme.
- Kendine zarar veren davranışlar (uyuşturucu, alkol, kendini yaralama).
- Okul performansında değişiklikler.
- Sürekli yemek yeme ya da yemek istememe.
- İntihar düşüncesi ve eğilimi.
- İstismar hakkında konuşma, istismarı hatırlama.
Çocuğa yönelik cinsel istismarın en önemli ve öncelikli göstergelerinden biri, çocuğun bu konudaki ifadesidir. Cinsel istismara maruz kaldığını söyleyen çocuğu korumak adına, kuşkular bir kenara bırakılmalı ve çocuğun ifadelerine dikkat edilmelidir.
İstismara maruz kalan çocuklar genellikle suçluluk duyabilmektedirler. Bu bazen çocuğun istismara sebep olan yanlış bir davranışta bulunduğunu sanması bazen de istismarcının çocuğu bu yönde inandırması neticesinde olabilir. Her ne koşulda olursa olsun istismarın suçlusu çocuk olamaz!
Çocukları cinsel istismardan korumanın en etkin yollarından birisi ailelerin cinsel konularda yaşa uygunluğu da dikkate alarak çocuklarına eğitim vermesi, vücut dokunulmazlığı konusunda çocuğun bilinç sahibi olmasının sağlanması ve çocuğa istemediği herhangi bir davranışa karşı “hayır” diyebilme becerisinin kazandırılmasıdır.
Cinsel İstismar – Doğru Bilinen Yanlışlar
1) Çocuk cinsel istismarının mağdurları yalnızca kız çocukları değildir. Oransal olarak daha az sayıda olmakla birlikte erkek çocuklar da cinsel istismara maruz kalabilmektedirler.
2) Çocuk cinsel istismarının çoğunlukla düşük gelirli ailelerde yaşandığı önermesi hatalı sonuçlar doğurur. Cinsel istismara her türlü sosyo-ekonomik düzeyde rastlanabilmektedir.
3) İstismarcıların dışardan gözlemlenebilir anormal davranışları çoğunlukla yoktur. İstismarcılar da diğer insanlar gibi günlük hayatlarına devam etmekte, iş hayatında aktif rol almaktadırlar.
4) Çocukları sık sık dikkatli olmaları yönünde tembihlemek cinsel istismarı önlemede sanıldığı kadar etkin değildir. Daha ziyade, ailelerin çocuklarını cinsel istismarla ilgili bilgilendirmeleri, uygun bir dille beden dokunulmazlıklarına dair onlarla konuşmaları ve “hayır” deme becerisi kazanmalarını sağlamaları gerekmektedir.
5) Çocuğun maruz kaldığı istismar teşkil eden eyleme sessiz kalması bu davranışa rıza gösterdiği anlamına gelmez. Çocukların cinsel istismara rıza göstermesi söz konusu olamaz. Çocuğun sessiz kalması daha çok faille arasındaki güç ilişkisi bağlamında açıklanabilir.
3. Duygusal ve Psikolojik İstismar
Duygusal istismar çocuğun kendisini değersiz, sevilmeyen, istenmeyen, işe yaramayan hissetmesine neden olacak tutum ve davranışlarla karşılaşması sonucu ortaya çıkar. Duygusal istismara neden olacak tutum ve davranışlar kapsamında; çocuğa değer vermemek, sözel saldırıda bulunmak, zorbalık ve tehditlerle korku aşılamak, duygusal gereksinimini hiçe saymak, olumlu duygular göstermemek, yaşıtları ile normal ilişkisine izin vermemek, izole etmek, duygusal etkileşimden mahrum bırakmak, sosyal yaşantıya katılmasını engellemek, bir odaya kapatmak, uygunsuz, yasal olmayan davranışlar öğretmek, hor görme, küçük düşürme, aşağılama ve tehdit etme davranışları ve diğer çocuklarla kıyaslayarak “beceriksiz ve yetersiz” olarak tanımlamak gibi yaklaşımlar sayılabilir. (Başta Cinsel İstismar Olmak Üzere Çocuklara Yönelik Her Türlü İstismar Olaylarının Araştırılarak Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırma Komisyonu Raporu)
Duygusal istismar, fiziksel bir iz bırakmadığı için fark edilmesi en zor ve fakat bununla birlikte en yaygın istismar tipidir. Fiziksel ve cinsel istismar durumlarına çoğu zaman duygusal istismar da eşlik etmektedir.
Belirtiler:
- Düşmanlık
- Alaycı davranışlar ve zorbalık
- Bir çocuğun ev içi ve aile içi şiddete maruz kalması
- Alışkanlık bozuklukları (parmak emme, sallanma vb. gibi)
- Suç işleme de dâhil olmak üzere antisosyal ve yıkıcı davranışlar
- Nevrotik özellikler (uyku bozuklukları, oyun oynamada tutukluluk)
- Pasiflik ya da saldırganlık gibi aşırı davranışlar
- Gelişimsel gecikmeler
- Davranış bozuklukları (şikâyet etme, pasiflik, saldırganlık vb)
- Aşırı uyum sorunları (yaşından büyük ya da küçük davranma)