Türkiye’de her yıl kadın cinayetleriyle birlikte cinsiyete dayalı şiddet artmaktadır. Toplum yaşanan bu olaylar dolayısıyla üzülürken, sorumluluk yükünün kabul edilmemesi davranışıyla birlikte sorumluluğu tanımlanamayan bir başkasını devretme davranışı ortaya çıkmaktadır.

Aile içi şiddet ve kadın cinayetleri üzerine yapılan araştırmalar göstermektedir ki toplum, kadın cinayetlerini çözülebilecek bir sorun olarak görmesine rağmen bunun tamamen kolluk kuvvetleri aracılığıyla yapılabileceğini düşünmekte ve herhangi bir bireyin tek başına bir şey yapamayacağı görüşündedir. Toplum tarafından sahip olunan bir diğer yaygın görüş ise aile içi şiddetin hane içerisinde gerçekleşen bir eylem olduğu ve dışarıdan müdahele edilmemesi gerektiği yönündedir.

Biz de KızBaşına olarak, topluma bireysel sorumluluklarımızı hatırlatmak amacıyla “Dijital Karanfil Kampanyası”nı başlattık. Bu kampanyada amacımız kadın cinayetlerinin hiç de uzağımızda olmadığını ve her yerde bir kadının öldürüldüğünü hatırlatmaktır. Kampanyayla birlikte, QR kodlar basılı posterler ve stickerlar, Türkiye’de 2017 ve 2019 yılları arasında öldürülen kadınların öldürüldükleri semt ve mahallelere yerel gönüllü ağımız aracılığıyla yapıştırıldı ve asıldı. Aynı şekilde amacımız bu posterlerin öldürülen kadınlar için bir anıt olmasıdır ve bu kapsamda üniversite öğrencilerine, üniversite mezunlarına, sivil toplum kuruluşlarına ve kentlerde yaşayan insanlara ulaşmayı amaçladık. Kampanya sonunda 1000 gönüllümüz ile 550den fazla lokasyona ve 72 şehire yaklaşık 2900 basılı materyal gönderdik.

Ulusal düzeyde bir farkındalık yaratmak için ise “Artırılmış Gerçeklik Sanat Sergisi Projesi”ni başlattık. Bu proje kapsamında sanatçılara yönelik bir çağrı açtık. Bu çağrı sonunda seçilen 10 gönüllü sanatçıyla çalıştık ve bu sanatçılar kadın cinayetleri ile ilgili oluşturdukları kendi eserlerini KızBaşına’ya bağışladılar. Bu eserler artırılmış gerçekliğe aktarıldı ve bu eserler, hikayeleriyle birlikte basıldı. Gezici bir sergi olarak planlanan “Artırılmış Gerçeklik Sanat Sergisi Projesi” kapsamında bize ulaşan 119 organizasyon arasından Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Boğaziçi Üniversitesi, Koç Üniversitesi, Hacettepe Üniversitesi, Yeditepe Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi, Ankara Üniversitesi, Anadolu Üniversitesi ve Erciyes Üniversitesi’nde sergimiz açıldı.

Dijital Karanfil Kampanyası kapsamında sosyal medyada (Instagram ve Facebook) 16 milyon insana ulaştık ve 1000den fazla kişiden direkt olarak geri dönüş elde ettik.

Peki neden QR kodu ve Artırılmış Gerçekliği (AR) seçtik?

Adında da ima edildiği gibi sanal ve artırılmış gerçeklik bireyi gerçek dünyadan soyutlayan alternatif bir gerçeklik yaratır. Birey, telefonunu QR veya AR kodunu aktifleştirmek için kullandığında, telefonu bir “cep gerçekliği”ne geçiş için araç haline gelir. Çok kısa bir an için, bireyin bütün gerçekliği gördüğü içerik haline gelir. Eğer kullanıcı dijital anıta bakıyorsa, o alt gerçeklikte var olan varlıklar sadece kendisi, cinayet ve kaybedilen kadınlar olur. Böyle bir maruziyet, televizyonlarda sürekli aynı haberlerle karşılaşan bireyin beynini tamamen farklı bir şekilde tetikler.

Dijital Karanfil Kampanyası ile KızBaşına olarak sessiz kitleleri harekete geçirmeyi ve onları gönüllülük ve aktivizm ile kazanmayı amaçladık. Çünkü inanıyoruz ki, haksızlığa karşı harekete geçen her birey kendi gücünün farkına varacak ve bunu bir değişiklik yapmak için kullanacaktır.